At koşturdukları alan daralıp, arkasındaki itler sürüyü terk edince teslim olan(olmak zorunda kalan) insancıklar; ''Köpek gibi pişmanım.'' ''Kandırdılar bizi, ölüme terk ettiler.'' ''Hayatımda hiç bu kadar pişman olmadım. Çok hata etmişim.''... Gibi sözler söylemişler. Medya bu şahısları öyle şirin göstermeye çalışıyor ki milletçe ciğerimiz parçalandı! Aileleriyle buluşturmalar, tokalaşmalar, sarılmalar... Bir ara davul zurna da bu tabloya eşlik edecek diye bekledim ama bu sefer unutmuşlar tüh.
Ortada dönen tiyatro öylesine mide bulandırıcı ki... Yahu bu dünyada vatana ihanetten daha ağır bir suç var mı! Neyin pişmanlığından bahsediyorsunuz? Askere, polise, koruyucuya silah sıkan; sivil halkı canından bezdirip canına malına göz diken, çocukları kalkan olarak kullanan, mayın döşeyen bunlar değil miydi! Madem her pişmanım diyeni affedeceksiniz bu kadar askerin emeğine yazık değil mi? Ve bu affettikleriniz şimdi nerelerde, hangi konumlarda? Zira devletimi çok seviyorum, devlete karşı bir yanlış yapmadım diyenlerin ertesi gün terör lehine videolar hazırladığı ortaya çıkıyor.
Ne söylesem yetersiz; hiçbir cümle, hiçbir yasa, hiçbir pişmanlık şehit çocuklarının babasını geri getirmeye yetmez. O masum şehit çocuklarını gözü yaşlı bırakanlar dilerim ki o gözyaşlarında boğulursunuz...
Not: Onlarca cümlenin anlatmak istediğini size tek bir resimle gösterebilirdim. Lakin bu şeref yoksunlarının olduğu yazının içine o masum şehit çocuklarının resimlerini eklemeye hayâ ederim.