31.10.2014

Benimkide Laf Olsun İşte...





Dört ay önce denetimsizlik ve taşeronların aç gözlülüğü yüzünden Soma’da yaşanan maden faciası nedeniyle 301 can gitti. Daha bu yaralar sarılmadan suçluların cezası verilmemişken yeni bir doğal afet(!) meydana geldi ve 18 vatandaşımız madenin bilmem kaç metre derinliğinde sular altında kaldı. Dört gündür olayları yakinen takip eden bilmem ne bakanımız ‘’Valla bizde güvenliği olmayan madenlerin açılmasını istemiyoruz ama napak elimizden bişi gelmii’’ dedi. Madenlerin açılmasını onaylayan devlet erkânından bile daha söz sahibi bu elli kişinin kimliği açıklansın lütfen ama bunu yaparken masum insanlarında isimleri arada kaynamazsa pek bi seviniriz. Bir tarafta dört gündür canla başla 18 vatandaşımız kurtarılmaya çalışırken diğer tarafta dört saniyede 18 vatandaşımız yine dikkatsizlik ve aç gözlülük yüzünden minibüs kazasında öldü…

Devamlı artan vergilerle imanımız gevrerken devlet baba bu duruma bir açıklık getirdi ‘’Sadece vergilerle çözüm süreci hızlanmaz bu işi yayarak kar'a geçmemiz lazım’’ dedi ve kendini özel sektör zannederek elimizdeki kartları değiştirmeye başladı. Ehliyetten sonra şimdide her vatandaşın sahip olması gereken, en doğal haklarından biri olan ve 2 liraya mal edildiği açıklanan kimlik kartlarını 18 lira vererek pek kıymetli vatandaşlardan değiştirmeleri isteniyor. Aradaki farkı bulup, yeni doğan bebeğin bile kimlik kartı olduğunu düşünerek bulduğunuz farkı ülke nüfusuyla çarpın bi zahmet zira benim matematiğim yetmiyor. Birde bu TL’cikler bize yol ve su olarak geri döncek mi?!

Sokakta gezerken karşılaştığım on kişiden biri Suriyeli ya da başka bir millettendi şimdi bu sayı beşe yükseldi. Evet biz yardımsever bir ülkeyiz ve bu uğurda harcanan milyonlarca lira benim adıma helali hoş olsun lakin işin rengi bambaşka. Binlerce kişiyi ülkemize sokup tek bir yerde muhafaza etmek yerine ülke geneline yayarak sosyal ve ekonomik dengeler altüst edildi. En basitinden; işsizliğin fazla olduğu ülkemizde asgari ücretle zor bela geçinmeye çalışan işçilerimiz çıkarılarak yerlerine kimlikleri olmadığı için sigorta yaptırılmayan ve karın tokluğuna çalışan sığınmacılar alındı. Lakin onlarında işten çıkarılmasına pek az kaldı yakında karın tokluğundan bile daha az maaşla çalışacak Bangladeşliler ülkemize gelicekmiş. Sizde gelin canlar gelin çekinmeyin…

İsimlerini bile anmak inanın içimden gelmiyor ama yapılanları gördükçe yazmadan da duramıyor insan. Kobani’yi mahne ederek özelliklede doğu bölgemizi birbirine katan kendini bilmezler şimdide Diyarbakır da bir caddeyi keserek gelen geçenden kimlik sormuşlar bak sen! Tabi su sırada bir çok ilimizde protesto adı altında eylemler yapılıp yine kamu mallarına zarar verilerek yerli esnafı canlarından bıktırıyorlar. Bilmem ne genel başkanıda çıkıp ‘’Şiddetten uzak ve barışçıl bir eylem’’ yapalım tarzı bişi söylemiş, ayyy yesinler senin şiddetten uzak barışçıl eylemini! Yıllardır görüyoruz zaten ne kaaa barışçıl olduğunu…

Tüm bu gelişmelerin ışığı altında toplanan MGK (Milli Güvenlik Kurulu) 10 saat 25 dakikalık toplanma süresiyle tarihimizde bir rekora imza attı. Kapalı kapılar arkasında bunca saat ne konuşuldu diye merak ediyor insan haliyle, yapılan açıklama aynen şöyle “Ülkemizin güvenliği, halkımızın huzuru ve kamu düzenini ilgilendiren hususlar ayrıntılı olarak görüşülmüştür. Bu kapsamda milli güvenliğimizi tehdit eden ve kamu düzenini bozan iç ve dış legal görünüm altında illegal faaliyet yürüten paralel yapılanmalar ve illegal oluşumlarla yürütülen mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceği vurgulanmıştır” Yani demem o ki Hakkari’de üç askerimiz şehit edilirken, Diyarbakır’da pazarın ortasında hamile eşinin gözü önünde başından haince vurularak şehit edilen astsubayımız dururken rekor kırarak bilmem kaç saatlik yapılan GÜVENLİK toplantısından çıka çıka ‘’Paralel yapıyla mücadele kararlılığı’’ çıkması... 

Neyse canlar sağlıcakla kalın dicem ama 
sağ da kalamıyozki!

8.10.2014

Sevilesi Hint Filmleri



Çok severek izlediğim yapımları anlatmakta pek bi zorlanırım, sanırım bu şukela yapımlar için hangi kelimeleri yazarsam yazayım hep yetersiz kalıyor. Bu yüzdendir ki çok çok severek izlediğim Hint filmlerini tek tek anlatmak için çırpınmaktansa tek bi sayfada derleyip toparlıcam inşallah.

Filmlere geçmeden önce hemen belirteyimki bu listedekiler benim bu zamana kadar izlediğim hint filmleri arasında ilk sırayı zorlayanlar. Yani keyfim ve kahyasının ortaklaşa hazırladığı bir liste. ''Şu film nasıl bu listede olmaz'' diyebilirsiniz lakin zevkler ve renkler meselesi canlar.  Misal Aamir Khan'ın Fana yada Ghajini filmleri için millet ölüp bitiyor ama benim için ikinci sırada gelirler zira gönlümde Taare Zameen Par ve 3 Idiots filmlerini asla geçememişlerdir.

Bu hint filmleri yazısını üç seri halinde yazmayı planlıyorum. İlki şimdi yazıcam çok severek izlediklerim. İkincisi yine çok severek izlediklerim ama bazı nedenlerden ikinci sıraya düşenler. Üçüncüsü ise klasik hint filmleri diye tabir ettiğim filmlerin içinden yine severek izlediklerim olucak. Şimdiden planımı yapayımda vazgeçmeye falan kalkarsam hiç değilse buraya yazdım deyip utanır yazarım;)

Not 1: Hint filmlerine yeni başlıyorsanız ilk olarak bu filmleri izlemeyin canlar. Hatta baya bi geciktirin zira bunları izledikten sonra insanın kalite anlayışı çok yüseklere çıkıyor hal böyle oluncada diğer filmleri bir türlü beğenemiyoruz. Benden uyarması;)

Not 2: Filmler arasında herhangi bir sıralama yoktur hepsi benim canlarım:)


~~~~~~~~~~

Taare Zameen Par / Yerdeki Yıldızlar


İshaan (Darsheel Safary) yaşıtlarının aksine okumada ve yazmada oldukça zorluk çeken yaramaz bir çocuktur. Öğretmenlerinden ve komşulardan gelen şikayetlere dayanamayan ailesi onu yatılı bir okula yazdırır. Okula ve yeni çevresine uyum sağlayamayan İshaan gittikçe içine kapanır ve herkesle iletişimi keser. Ta ki küçük çoçuğun hayatını değiştirecek resim öğretmeni Ran (Aamir Khan) gelene kadar...

Bu filmi Aamir Khan var diye izlemiştim ama Aamir'cim olaylara filmin yarısından sonra dahil oluyor. Lakin o zamana kadarda yokluğunu pek çekmedim açıkçası çünkü filmi asıl alıp götüren küçük oyuncu Darsheel Safary idi. Bu yaşta böylesine bir oyunculuk cidden çok çok iyiydi.

~~~~~~

  3 Idiots / 3 Aptal


Hindistanın en iyi mühendislik okuluna kapak atan üç kafadarın başından geçen olayları espirili bir şekilde anlatılmakta. Aslında bizim ülkemizde de benzer sorunları olan eğitim sistemini ve bu sistemle yetiştirilen geleceğin gençlerini bir güzel irdelemektedir.

''...Ve kaderim belli olmuştu,
ne olmak istediğimi kimse sormadı''

Yine bir Aamir Khan filmi! Eğitim sisteminin aksaklıklarını eğlenceli bir şekilde irdeleyen çok güzel bir yapım. Zaten bu ilk iki film Türkiye'nin bir çok yerinde eğitim amaçlı okullarda izlettiriliyor ve ünlerini sonuna kadar hakediyorlar.

~~~~~~

Guzaarish


Ünlü sihirbaz Ethan (Hrithik Roshan) bir gösteri sırasında düşerek boynu kırılır ve belden aşağısı felç olur. Doktorların yaşamaz dediği adam tam on dört yıl boyunca yatağa mahkum olarak hayatta kalır. Yazdığı kitaplarla ve evinden yayınladığı radyo programıyla topluma örnek olur. Lakin yıllar geçtikçe sağlık sorunları ve maddi sıkıntılar artar. Artık çevresindeki insanlara bağımlı olarak yaşamak istemeyen Ethan mahkemeye başvurarak ötenazi olmak ister...

 ''Eğer yaşamak haksa, ölmekte hak olmalı''

Hrithik Roshan'ın devleştiği, oyunculuk budur dedirttiği bir film. Yine sosyal içerikli şahane bir yapım. Filmi izlerken kesin bir yargıya varamıyor insan, bir taraftan Ethan'a hak verirken hemen arkasından diğer düşünceninde doğru olduğunu farkediyorsunuz. Ve  Aishwarya Rai sen ne güzel bir kadınsın yahu;)


~~~~~~

My Name Is Khan / Benim Adım Khan


Rizvan Khan (Shahrukh Khan) annesinin çabalarıyla büyütülmüş bir otizm hastasıdır. Annesi ölünce Amerika'daki kardeşinin yanına gider. Kardeşi sayesinde kozmetik ürünleri satmaya başlayan Khan, Mandira'yla (Kajol) tanışır ve aşık olur. Hindu olan Mandira aynı zamanda dul ve bir çocuk sahibidir ama herşeye rağmen bu iki çift evlenirler. Ülkede 11 Eylül saldırılarından sonra müslümanlara karşı olumsuz bir tavır takınılır. Mandira'nın oğluda aynı nedenden dolayı öldürülür. Bu olaylan sonra ikilinin hayatı kabusa döner Mandira Rizvan'ı terkeder. Rizvan'ın eve tekrar dönebilmesinin tek şartı ise ABD başkanına gidip kendisinin terörist olmadığını söylemesidir...

 ''Din kriter değildir, insanlık kriterdir.''

Hindistanın en ünlü çiftlerinden Shahrukh ve Kajol'un başrollerini oynadığı yine sosyal içerikli bir film. ''Benim adım Khan ve ben terörist değilim'' sloganıyla batının Müslümanlara bakış açısını çarpıcı bir şekilde anlatan güzel bir yapım.

Not: Khan soyadını Hindistan da sadece Müslümanlar kullanır.


~~~~~~

Black / Siyah  



Bebekken geçirdiği bir hastalık nedeniyle sağır ve kör olan Michelle (Rani Mukherjee), çevresiyle iletişim kurmakta zorlanır. Kendi karanlığında çırpınan Michelle bütün öfkesini çevresinden çıkarmaya başlar. Aileside kızlarına yardım edemeyince öğretmen tutarlar ama gelenler kızımızın karanlık dünyasını aydınlatamaz. Ta ki yeni öğretmen Debraj (Amitabh Bachchan) gelene kadar. Debraj ya bu zifiri karanlığa ışık tutucak yada kendi de bu karanlıkta kaybolacaktır...

“Ona sözcüklerden bir kanat takacağım Bayan Nair, uçmayı öğreteceğim...”

Benim nazarımda Rani Mukherjee şukelasının devleştiği yapımdır. Bu kadını severim ama oyunculuğunu bu kadar güzel konuşturduğu başka bir filmi yok bence.

~~~~~~

Barfi


Doğuştan sağır ve dilsiz olan Barfi (Ranbir Kapoor), annesini küçük yaşta kaybetmiş ve babası tarafından büyütülmüştür. Yaşamındaki bütün olumsuzluklara rağmen hayatı dolu dolu yaşamayı başaran Barfi, şehre yeni taşınan bir kıza aşık olur. Fakat ailesi kızlarını normal(!) biriyle evlenmesini istemektedirler. Otistik olan çocukluk arkadaşı Jhilmil'in (Priyanka Chopra) de olaylara dahil olmasıyla işler karmaşık bir hal alır...

 ''Aşkın dile ihtiyacı yoktur.''

Ranbir Kapoor sen ne kaa mükemmel bir oyuncusun! Sıfır replikle duygu ve düşünceler ancak bu kadar güzel ve eğlenceli anlatılabilir.  Priyanka Chopra da beni şaşırtarak çok güzel oynamış rolünü lakin bu filmin yıldızı kesinlikle Ranbir'di.

~~~~~~~~~~

Not 3: İsimleri yazarken farkettimki ben en çok içinde hastalık konusu barındıran filmleri çok sevmişim. Halbuki öyle çok ağlak yapımları izleyemem. Ama hintli oyuncular özelliklede böyle zor rolleri öyle güzel, doğal ve içten oynuyorlarki bazen bunun bir film olduğunu unutuyor insan...

(Vallahi son) Not 4: Yeni izlediklerim arasında yine çok severek izlediğim yapımlar olursa liste güncellenecektir.



Kalın sağlıcakla...

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...