29.04.2015

Benim Memleketim...

Her ne kadar sık aralıklarla yazı yazamayacağım desem de bu videoyu görünce dayanamadım:)
İtalyan bir turistin gözünden yaklaşık üç buçuk dakikada Türkiye turu yapmaya ne dersiniz...



Civcivleri Boyamayın!



Ülkemiz insanının ticaret zekasına hayranım, gerçekten! Sıradan bir nesneyi bile öyle değişik şekillerde piyasaya sunuyorlar ki ihtiyacımız olmasa bile alma ihtiyacı hissediyoruz. Misal civcivler; yıllar öncesine kadar sırf yumurtasından ve etinden yararlanalım diye üreticiler tarafından alınan civcivleri, öyle allayıp pulladılar ki şimdi sırf görüntüsü için alır olduk. ''Ben almam ya'' diye içinden geçirenler, yanınızda çocuk varsa mecbur alacaksınız zira hedef kitlesi çocuklardır. Kutunun içinde rengarenk civcivleri görür de çocuklar durur mu? Durmadı da zaten, renkli civcivler bir dönem öyle çok ilgi gördü ki tabir-i caizse patladı gitti.

Lakin bu ticaret hilelerinin birde diğer yüzü var. Civcivlere hiçbir zarar vermediğini iddia eden üreticinin iki farklı yöntemi var. İlki, civcivlerin kaynatılıp soğutulmuş renkli suya daldırılıp çıkarılmaları ve kurumaları için güneşte bekletilmeleri. Civcivler ilk yumurtadan çıktığında belli bir sıcaklıkta korunmalıdır. Ama üreticiler sıcaklık şurda dursun, yavruların tüylerini ıslattıkları gibi daha hızlı kurumaları için rüzgara çıkarıyorlar. Bu da vücut dirençlerini kırarak daha çabuk ölmelerine neden olur. 
Diğer bir yöntem ise; civcivin yumurtadan çıkmasına kısa bir süre kala, renkli boyayı şırınga yardımıyla yumurtanın içine enjekte ediyorlar. Civciv yumurtanın içinde hareket ettikçe tüyleri boyanıyor ve yumurtadan renkli bir şekilde çıkıyor. Ki ülkemizde ''Tedavi edici amacı taşımadığı halde hayvanların dış görünüşünü değiştirmeye yönelik cerrahi müdahaleler yasaktır''dikkatinizi çekerim...
Beni en çok hayrete düşüren ise, satışa sunulacak renkli civcivler bir gün öncesinden aç bırakılırmış ki satış sırasında acıkan yavrular daha çok ses çıkarsınmış. Evet insanların ticari zekasına hayranım ama bu zeka kötüye kullanılmamalı, canlılara zulmederek gelir elde etmek pekte insancıl olmasa gerek...





Kısa süreliğine (bir ay olabilir) blogda yazı yazamayabilirim.
Blog yalnız kalmasın diye sitelerden alıntılar yapıcam şimdiden bilginize.

27.04.2015

Mabel Matiz - ★Gel★

On altı milyon olan izleme sayısındaki altı milyonluk kısmın bana ait olması kuvvetle muhtemel. Çok sevdim bu şarkıyı ya; ses, sözler, vurgular... Pek bi sevdim ;)


18.04.2015

Taze Taze Ahtapot




Uzunnn yıllardır bu uzakdoğu ile haşır neşirim. Hepsini olmasa da, en elitinden sokak yemeklerine kadar bir çoğunu tanırım. Yemek konusunda tabiri caizse midesiz biri olduğum için başkalarının burun kıvırdığı çoğu şeyi yerim.

Lakin uzakdoğu yemeğinde en illet olduğum, nerede görürsem göreyim midemi bulandıran yemeklerden biri ''canlı ahtapot''tur. Yenmesi en zararlı geleneksel yiyeceklerden olmasına rağmen uzakdoğu insanı öyle iştahlı yiyor ki pes! Misal sırf bu canlı ahtapot yeme sevdası yüzünden, Kore de her yıl 6 kişi yemek borusu tıkandığı için boğularak ölüyormuş. Tamam bizimde çok vicdanlı biri olduğumuz söylenemez sonuçta birçok bitki ve hayvanı yiyoruz. Ama hayvanları canlı canlı yemek benim nazarımda ayrı bir boyut. Hele bu konuyla ilgili bazı videolar var ki amannn midem altüst oldu.Yemek şurada dursun o hayvanın kımıl kımıl halini düşünmek bile...

Daha fazla devam edemicem...


Not: Canlı canlı yemek yemek ve pişirmek konusunda Japonları tek geçiyorum :s

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...