20.03.2017

Emeğiniz Emanetimizdir!


Bu seçimde ne oy kullanacan? SANANE!
Bizim emmimgil şu oyu kullanacaklarmış. BANANE!

Ülkemizde yapılan seçimlerin mantığı nedir? Gizli oy açık sayım. Yani oyun sana hastır, neye kime oy kullanmak istersen onu özgür iradenle seçersin. O halde her seçim zamanı bu iğrenç tantana nedir yahu! Bakınız denk geldiğim yorumlardan sadece birkaçı:

R.T.E. sevmeyen, hayır oyu kullanacak olanlar vatan hainidir. Niye! Herkes birbirine saygı duymak zorunda ama sevmek zorunda değil kardeşim. Karşındaki kim olursa olsun, çıkarın ne olursa olsun. Önce sen sevginin ne olduğunu tam olarak bir idrak et, el pençe divan durmak sevgi değildir aziz dostum.

Evet oyu vermek şehitlere ihanettir. Neden! Konu şehitlere ne ara geldi ya da niye geldi? Siyasi çıkarlar için yaşayanlarla yeterince uğraşıyoruz bari şehitlerimizi rahat bırakın be.

Daha iyi bir gelecek için Başkanlık Sistemi. He canım he! Değişim yerinde, zamanında ve uygun olan şekilde yapıldığında can suyudur. Zorunluluktur. Lakin içeriğini tam olarak açıklamadığınız, mevcut sistemin sakıncalarının ne olduğunu söylemeden yeni sistemi allayıp pulladığınız, mevcut sistemi iktidarı ve muhalefetiyle el birliğiyle bu günlere getirdiğiniz halde yeni sistemi daha iyi bir gelecek için kullanacağınıza inanmamızı mi istiyorsunuz? 

Atatürk'ü seven hayır kullanır. Öncelikle şunda anlaşalım. Ülkemi canı gönülden seviyor olmam Atatürk ya da bir başkasını tapma derecesinde sevdiğim anlamına gelmez. Sizin solcu olmanız Atatürkçü olduğunuz anlamına gelmediği gibi sağcı olmanızda dinci anlamına gelmez. Artık bizi ocu bucu gibi ifadelerle ayrıştırmaktan vazgeçin. Biz her şeyiz kardeşim aynı zamanda hiçbir şeyiz. Allah akıl vermiş kullan diye. Akıl süzgecinden ve elbette vicdanında geçir doğruyu savun yanlışın karşısında dur bu kadar basit.

Tek güvencemiz Erdoğan, Allah onu başımızdan eksik etmesin. Bak sevgili kardeşim burada önemli olan isim değil düşünce tarzıdır. Türklerin hakimiyeti milattan öncesine dayanır ve günümüzde birçok yerde varlığını sürdürür. Demem o ki bir ülkenin varlığını bir faninin varlığına yüklemek -bence- ülkene yaptığın en büyük kötülüklerden biridir. Ki bu Atatürk için ''Olmazsa olmazdık'' sözü içinde düşüncelerim aynıdır. Evet sayesinde bu ülke küllerinden doğdu saygım ve sevgim sonsuzdur. Ama bu düşünceyle yaklaşırsak aynı şeyleri Çin esaretine başkaldıran Kürşad, anadolunun kapılarını açan Alparslan, çağ kapayıp çağ açan Fatih ve daha niceleri içinde kullanmamız gerekir. Tam bu noktada işler sarpa sarar çünkü en tanınmışından isimsiz kahramanlara kadar vatan için güzel şeyler yapan kim varsa canımızdır, bizimdir, bizdendir. Hemen kısa bir not düşeyim: Haklıdır ya da haksızdır tartışması yapmadan, kim olursa olsun bakın cidden kim olursa olsun bir insanı göklere çıkarmak bana ters geliyor. Değer bilmek farklıdır, nefsi azdıracak derecede değer yüklemek farklıdır.

Hırsızların yönettiği bir sistem kabul edilemez. Az buçuk siyaset okumuş biri olarak ve aklımın yettiği günden beri gündemi takip etmeye çalışmış bir vatandaş olarak şunu gördüm ki; siyasi olarak başarı elde edenlerin hiçbiri sütten çıkmış ak kaşık değil. Ne iftira atan masum ne de iftiraya iftirayla karşılık veren masum. ''Sadece cebini değil vatanı, milleti düşünen hiç mi yok?'' var kardeşim illaki var. Lakin onlar kendilerini övüp göklere çıkarmadıkları için tanımıyoruz onları. Kaldı ki hakkıyla yükselenler ya suikasta kurban gidiyor ya ayağı kaydırılıyor ya da gerekli desteği görmüyor. Çünkü bize ağzı iyi laf yapan birileri lazım. Yalan bile olsa yalan olduğunu fark ettirmeyecek kişiler lazım. Biz böylesini seviyoruz, öyle alışmışız ki başka türlüsü ilgimizi çekmiyor. 

Yorumlara yorum yapmayacaktım bak yine duramadım. Şu seçim olayları bana o kadar saçma ve gereksiz geliyor ki. Altını çizeyim seçim değil seçim olayları. Yani her seçim döneminde yaşanan gereksiz tartışmalar, ülkemizde daha önemli sorunlar varken gündemi meşgul eden zırvalıklar silsilesi. Görünen o ki referandumda sonuç ne çıkarsa çıksın daha uzun süre gündemi fazlasıyla meşgul edecek. Bu arada Allah bilir neleri gözden kaçıracağız. Gerçi seçim olmasa bile biz bizi oyalayacak yarışma programları, moda programları, meclis kavgaları, evlilik programları, mafya dizileri gibi daha birçok gereksiz şeylerle yeterince beynimizi dolduruyoruz. Bilimmiş, sanatmış, mucitmiş, farklı spor dallarıymış aman bizden uzak dursun zaten kafamız dolu.

Amacım ahkam kesmek değil dostlarım. Tek dileğim bir olalım, biz olalım, kırmayalım birbirimizi. Zira, uğruna sevdiklerini kırdığın siyasilerin hepsi ay sonunda  maaşlarını alıp mutlu mesut evlerine gittiklerinde sen sevdiklerini kırdığınla kalırsın. Velhasıl kelam kararımız ne olursa olsun saygıyı elden bırakmayalım. Ve tabiki özgürlüğü! Yoksa söylenen her şey sınavlarda verilen kalemlerin üzerinde yazılan ''Emeğiniz emanetimizdir'' yazısı kadar anlamsız kalır.

Sağlıcakla kalın.

1.01.2017

Benim Adım Dertli Dolap

Gönül isterdi ki eskisi gibi yazılar yazayım. Bloğu açıyorum iki kelam yazıyorum, tek bir haberle bütün hevesim, yaşam enerjim uçup gidiyor. O kadar çok şehit haberi geldi ki... Önemli günlerde balkonuma astığım büyük bayrağımı bu sene semadan indiremez oldum. Önceden katlayıp dolaba kaldırdığımda üzülürdüm. Şimdi ise semada dalgalandığında çıkardığı sesi duyduğumda içim eziliyor. Rengini aldığı şehitler için yas tutuyormuş gibi geliyor.

Dilerim ki yeni yıl ülkemize yenilikler, huzur, barış, mutluluk getirsin. Sadece ülkemize de değil bütün Dünya'ya. Gözü aç olan şerefsizlerin gözünü kör etsin. Karnı aç, gönlü tok olan masumları refaha erdirsin. Herkes kendi ülkesinde huzur bulsun. Çıkar çatışmaları uğruna hiç kimse telef olmasın. Şanlı bayrağımız hep güzel günler için gökyüzünde neşeyle dalgalansın. Herkese musmutlu yıllar dilerim.

23.07.2016

W - Two Worlds


Yayınlandığı an itibariyle şimdiden bu yıla damgasını vuran dizi; W(Two Worlds). Oyuncularının şahaneliğine rağmen bir çok dizi hayal kırıklığına uğratsa da W sırf konusuyla daha ilk bölümlerden diğerlerine fark attı. You Who Came From the Stars dizisinden beri bu kadar değişik bir konu işlenmemişti.

Konusu: Oh Yun Joo(Han Hyo Joo), ülkenin en ünlü çizgi roman çizerinin kızıdır aynı zamanda kalp cerrahıdır. Babası aniden kaybolunca onu aramak için çizim atölyesine gider ve babasının çizmekte olduğu baş rol karakteri Kang Chul(Lee Jung Suk) tarafından çizgi romanın içine sürüklenir...


Konusu şahane değil mi! Gerçekle çizgi romanın birbirine karıştığı iki farklı boyutta sürüklenen bir doktor ve çizerine baş kaldırmış bir çizgi roman kahramanı. Böyle farklı ve şahane bir konuda ancak Song Jae Jung'dan gelirdi. Kendisi bir dönem çok konuşulan, farklı senaryosuyla benim de çok severek izlediğim Nine: Time Travelling Nine Times ve Queen In Hyun's Man dizilerinin senaristi.

Dizi konu itibariyle çokça fantastik öge barındırdığı için mantığınızı mümkün mertebe kenara bırakıp öyle izleyin. Diğer dizilerinde mantık hataları çok azdı inşallah bunda da öyle olur. Dizi henüz güncel, şu an iki bölüm yayınlandı. Daha ilk bölümden kendine bağlayan bir dizi izlemeyeli uzun zaman olmuştu. Çok övüp de nazar değdirmek istemiyorum, gerçi bu senaristin hiçbir dizisi beni hayal kırıklığına uğratmadı ama hayırlısı.


Dizi bittiğinde yazı güncellenecektir.
Herkese huzurlu, adaletli günler dilerim.

Güncelleme:
Her şeye rağmen diziyi sevdim. Başlardaki o şahane ve farklı senaryo, artık olaylara alıştığınız için birazcık sönük kalsa da yinede izlemeye değer güzel bir diziydi.

17.07.2016

Ah be güzel Türkiye'm...



Ah be güzel Türkiye'm 
hiç mi dağılmaz başındaki kara bulutlar...

(15-16.07.2016)

#darbeyehayır
#yaşasınbirlikberaberlik
#polisimeaskerimesivilimedokunma

12.07.2016

Şebnem Ferah ♫♪


Ülkemizin en güçlü Türk rock müzik kadın sanatçılarından biridir Şebnem Ferah. Benim açımdan en iyisidir; sesine hasta olduğum, yazdığı şarkılara bayıldığım şahane hatun. Yıllar geçse de şarkılarını bıkmadan usanmadan dinlerim hala. Yeniden aklıma düşmüşken, benim gibi sevenleri için bir kaç tane Şebnem Ferah şarkısı atıyorum. İyi dinlemeler  

Artık Kısa Cümleler Kuruyorum

Artık kısa cümleler kuruyorum,  
Sevdiklerim, sevmediklerim yanımda.  
Kabullendim herşeyi olduğu gibi.  
Yola çıktım, yarınlara... 



Deli Kızım Uyan

Söylenenler yalan 
Deli kızım uyan 
Bir tek sensin duyan...




Sil Baştan

Sil baştan başlamak gerek bazen  
Hayatı sıfırlamak  
Sil baştan sevmek gerek bazen  
Her şeyi unutmak... 



Bugün

Zaman ağır ol henüz erken,  
Demek için güle güle...




Ünzile

Korkar durur gitmez  
Köyün en son çitine 
 İnanır o sınırda  
Dünyanın bittiğine  
Ünzile insan dölü  
Bilinmezlere gebe  
Sırların mihnetini  
Yüklenip de beline...

11.07.2016

Doctors (2016)


Bu sene uzak doğudan güzel diziler gelmeye devam ediyor. Sevdiğim dizileri bloğumda yazıp tanıtmak istiyorum, bilgisayarın başına oturup başlığını atıyorum ama haberleri gördükçe sinirlerim bozuluyor; gözüm dizi falan görmüyor kapatıyorum öylece. ''Neden dizi yazıları yazmıyorsun artık'' diye mail atanlar var. Sırf dizi yazıları serisini sevenler için arada yazmaya çalışıcam ama ağırlık yine güncel konularda olacak bilginize. Hala izlemekte olduğum diziyle başlayayım. Belkide hiçbir beklenti içine girmediğim için sevdiğim dizi; Doctors. Dizi medikal, romantik komedi türünde 20 bölüm.

Konusu: Küçük yaşta annesini kaybeden Hye Jung (Park Shin Hye) babasından da sevgi ve ilgi görmemiş, çocukluğu sıkıntılarla geçmiştir. Onu karşılıksız seven büyükannesini de doktorların hatalı ameliyatı yüzünden kaybetmiştir. Hye Jung bütün zorluklara rağmen okuyup doktor olur ve büyükannesininin ölümüne neden olan hastanede çalışmaya başlar...


Bir ara kore dizilerinde doktor rüzgarı vardı, o kadar çok doktor ve hastanelerle ilgili dizi çekilmişti ki gına gelmişti. Çünkü dizilerle ya olaylara çok yer verilmişti yada ameliyatlara, bir süre sonra sıkılıyor insan. Bu dizinin orantısını sevdim. Misal ilk başta öğrenci-öğretmen aşkı klişesiyle başlayacak diziyi mahvedecekler sandım. Ama senarist başarılı bir şekilde olayı kurtardı olay başlamadan bitti. Normalde Park Shin Hye kijibesini sevmem, çünkü kızın oynadığı dizilerde karakterler genellikle aynı. Benimde uyuz olduğum mıy mıy tipler. Ama bu dizideki rolünü sevdim, her ne kadar mimikler değişmese de rolü değişik, karakterini sevdim. İki başrol arasındaki yaş farkı beni rahatsız etmedi zira geçmişte öğrenci-öğretmen olduğu gerçeğini göz önüne alırsak arada yaş farkı olması gayet normal, gerçi olmasaydı da yakıştırırdım ikiliyi.

Güncel bir dizi olduğunun altını çizeyim. Şimdiye kadar ki yazdıklarım ilk altı bölüm için geçerlidir. Her sene televizyonda Doktorlar dizisini izlemiş ve bıkmış bir nesil olarak ne kadar dayanabilirim bilmiyorum, dizinin gidişatına bağlı. Şimdilik akıcı bir şekilde devam ediyor ama ilerleyen bölümlerde bozabilirler de bekleyip göreceğiz.


Dizi bittiğinde güncelleme yaparım.
Şimdilik sağlıcakla, huzurla kalın.

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...