Selam canlar yine tatsız bir konudan bahsetmeye geldim. Biliyorum son yazdığım yazılar hep can sıkan konular üzerine oldu ama napayım insan olmaktan dahi utandığım bu gibi durumları gözardı edip dizi tanıtımı yapmak hiçte doğru gelmiyor bana. İçimdekileri anlatıp rahatlıyayım ondan sonra alışık olduğunuz iyimser dizi delisine tekrardan dönücem merak etmeyin.
Biraz önce televizyonda zap yaparken bir programa denk geldim, konu cinsel taciz… Evet o bilindik konu. Ama beni asıl üzen şey doktorun (psikiyatris de olabilir) dedikleri oldu ‘’Çocuğunuzun kimlerle gezip nerede oldukları biliyor olmanız yeterli değil, onları içteki tehlikelerden de koruyor musunuz?’’ Dünyamız öyle berbat bir hal aldı ki çocukları yabancılardan korumak yetmiyor artık, canım dediğimiz insanlardan bile sakınmak lazım. Çünkü programa telefonla katılanların yüzde yüzü istismarın kendi öz baba ve öz abisinden geldiğini söylediler. Ne kadar acı! Evet çok iğrenç bir durum ama maalesef böyle ruhsal bozukluğu olan insanlar var aramızda. Ruhsal bozukluğu (şerefsizin kibarcası) var diyorum zira bir bebeğe farklı gözle bakabilen biri normal bir insan olamaz. Kendi öz çocuğun ya akıl alıcak şey değil, bunun tek açıklaması sapkınlık başka bişey değil. Hayatım boyunca lanet okuduğun tek mahlukat sizin gibi pislikler oldu, gerçekten insanı insanlığından utandırıyorsunuz.
Bu gibi sapkınlıkların kaynağını araştırdığımızda karşımıza ilk olarak aile çıkıyor. Özelliklede sayıca fazla olan ailelerin aynı çatı altında yaşamaları ve belkide dikkatsiz davranmalarından dolayı çocuklarda yanlış yöne sapıyorlar. Daha doğrusu yanlış yaşta ve ortamda merak duygusu uyanıyor ve günümüzün hem mucizesi hemde felaketi olan tv-internet aracılığıyla erken yaşta cinsellikle tanışıyorlar. Doktorun en çok yakındığı konuda bu cinsellik yaşının her geçen yıl daha da aşağılara inmesiydi. Bence bu konudaki en büyük sorumluluk anne-babanın, eğer sen çocuklarının yanında davranışlarına ve konuşmalarına dikkat etmezsen çocuktan dikkatli olmasını nasıl bekleyebilirsin ki. ‘’Aman bacak kadar çocuk anlamaz bişi’’ deyip geçmeyin cinsiyet gelişimi 5 yaşından iyibaren başlıyormuş, çoçuk ne dediğini tam olarak anlamasa bile o kafasına kazınan soru işareti kötü sonuçlara neden olabilir. Yani anne-babalar Allah aşkına dikkat edin davranışlarınıza bunu özellikle söylemek istedim çünkü çevremde de bu tip yanlışlıklar yapan aileleri gördüm yazık ya. Ha ben demiyorum ki ‘’Aman sakın çocuklara cinsellikle ilgili bişi anlatmayın’’ aksine anlatın ama yaşına uygun bir şekilde ve dozunda. Fazlası zarar azı ise cahilliktir…
Benim sinirlerimi bozan ikinci kısım ise televizyonlar. Gerçekten uzunn süredir haberler ve yarışma programları haricinde televizyon izlemiyorum daha doğrusu izleyemiyorum. Hangi kanalı açsam ya biri diğerini aldatıyor ya da tecavüze uğruyor, mide bulandırıcı. Küçükken deli gibi televizyon izlerdim o kadar abartırdım ki annem beni televizyonun başından kaldırmak için evin elektrik şartellerini indirirdi. Çünkü o zamanlar en büyük eğlencem o televizyondu. Akşamları da ailecek toplanır o günki rutin dizi yada filmlerimizi izlerdik ama şu anda babamla izleyebileceğim bir tane bile dizi yok. Bunun en büyük nedeni de senaristlerin tecavüz tutkusu! Maalesef ülkemizdeki dizi sektöründe öncelik seyircileri ağlatarak yani onların duygularını istismar ederek kanala bağımlı hale getirmek. Bunu başarıyorlar mı evet zira Fatmagül’ün Suçu Ne isimli o salak dizinin ilk bölümünde milyonların ekrana kilitlenmesi bunun en büyük kanıtı. Farkındaysanın artık dizilerin büyük çoğunluğunda en az bir tane tecavüz sahnesi var. İnsanların ilgisini çekmek için çok adice bir yöntem bence. Çünkü aynı sahneleri 70 yaşıdakide izliyor 7 yaşındakide. Bu konuyla ilgili o kadar farklı haberler okuyorum ki resmen kanım donuyor. Mesela bir ara Karabulut cinayeti gündemdeydi hatırlarsınız, sağolsun televizyonlar haberin içeriğini o kadar ayrıntıya inerek verdilerki o sahneleri yaşamış kadar olduk. (Yaşı on onbeş civarı olabilir tam hatırlamıyorum) Bu haberlerden etkilenen bir çocukta ‘’Seni buraların münevveri yapıcam’’ diyerek bir kızı kaçırmıştı. Türkler duyduklarından hemen etkilenen bir toplum ve malesef çıkarcılar bu özelliğimizden fazlasıyla kar elde ediyor. Ama benim asıl anlamadığım RTÜK'ün bu konuya neden bu kadar sessiz kaldığı. Yani belli işte herkes çok fazla etkileniyor öyle ki herkes paronayak oldu, kafalarda acaba işareti dolanıyor. Ben hiç bu konuya değinilmesin demiyorum malesef buda hayatın bir gerçeği ama belli bir sınırı olsun diyorum. Daha doğrusu eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmek zorunda mısınız diyorumm!
Bu arada sanmayın ki istismara uğrayan sadece kız çocukları, erkek çocuklarıda aynı oranda istismar ediliyor ama tek fark bunu dile getiremiyorlar. Hep kız çocukları daha içine kapanık yani daha çok çekinir bu yüzden kimseye söyleyemez sanırız ama bu oran erkeklerde daha fazlaymış. Off çok can sıkıcı... Tamam artık daha fazla konuşupta sinirlerimi daha fazla yıpratmıcam, söylemek istediğim üç konuyuda iyi kötü dile getirdim (aile-internet/tv-RTÜK) şimdilik sağlıcakla kalın canlar...
Allah böylelerini ıslah etsin ve akıl fikir versin...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
[Bilgilendirme: Saygı sınırlarının çiğnenmemesi adına gönderilen yorumlar yönetici onayından sonra yayınlanmaktadır.]