Dört ay önce denetimsizlik ve taşeronların aç gözlülüğü
yüzünden Soma’da yaşanan maden faciası nedeniyle 301 can gitti. Daha bu yaralar
sarılmadan suçluların cezası verilmemişken yeni bir doğal afet(!) meydana geldi
ve 18 vatandaşımız madenin bilmem kaç metre derinliğinde sular altında kaldı.
Dört gündür olayları yakinen takip eden bilmem ne bakanımız ‘’Valla bizde
güvenliği olmayan madenlerin açılmasını istemiyoruz ama napak elimizden bişi
gelmii’’ dedi. Madenlerin açılmasını onaylayan devlet erkânından bile daha söz
sahibi bu elli kişinin kimliği açıklansın lütfen ama bunu yaparken masum
insanlarında isimleri arada kaynamazsa pek bi seviniriz. Bir tarafta dört
gündür canla başla 18 vatandaşımız kurtarılmaya çalışırken diğer tarafta dört
saniyede 18 vatandaşımız yine dikkatsizlik ve aç gözlülük yüzünden minibüs
kazasında öldü…
Devamlı artan vergilerle imanımız gevrerken devlet baba bu
duruma bir açıklık getirdi ‘’Sadece vergilerle çözüm süreci hızlanmaz bu işi
yayarak kar'a geçmemiz lazım’’ dedi ve kendini özel sektör zannederek elimizdeki
kartları değiştirmeye başladı. Ehliyetten sonra şimdide her vatandaşın sahip
olması gereken, en doğal haklarından biri olan ve 2 liraya mal edildiği
açıklanan kimlik kartlarını 18 lira vererek pek kıymetli vatandaşlardan
değiştirmeleri isteniyor. Aradaki farkı bulup, yeni doğan bebeğin bile kimlik
kartı olduğunu düşünerek bulduğunuz farkı ülke nüfusuyla çarpın bi zahmet zira
benim matematiğim yetmiyor. Birde bu TL’cikler bize yol ve su olarak geri
döncek mi?!
Sokakta gezerken karşılaştığım on kişiden biri Suriyeli ya
da başka bir millettendi şimdi bu sayı beşe yükseldi. Evet biz yardımsever bir
ülkeyiz ve bu uğurda harcanan milyonlarca lira benim adıma helali hoş olsun
lakin işin rengi bambaşka. Binlerce kişiyi ülkemize sokup tek bir yerde
muhafaza etmek yerine ülke geneline yayarak sosyal ve ekonomik dengeler altüst
edildi. En basitinden; işsizliğin fazla olduğu ülkemizde asgari ücretle zor
bela geçinmeye çalışan işçilerimiz çıkarılarak yerlerine kimlikleri olmadığı
için sigorta yaptırılmayan ve karın tokluğuna çalışan sığınmacılar alındı.
Lakin onlarında işten çıkarılmasına pek az kaldı yakında karın tokluğundan bile
daha az maaşla çalışacak Bangladeşliler ülkemize gelicekmiş. Sizde gelin canlar
gelin çekinmeyin…
İsimlerini bile anmak inanın içimden gelmiyor ama
yapılanları gördükçe yazmadan da duramıyor insan. Kobani’yi mahne ederek
özelliklede doğu bölgemizi birbirine katan kendini bilmezler şimdide Diyarbakır
da bir caddeyi keserek gelen geçenden kimlik sormuşlar bak sen! Tabi su sırada
bir çok ilimizde protesto adı altında eylemler yapılıp yine kamu mallarına
zarar verilerek yerli esnafı canlarından bıktırıyorlar. Bilmem ne genel
başkanıda çıkıp ‘’Şiddetten uzak ve barışçıl bir eylem’’ yapalım tarzı bişi
söylemiş, ayyy yesinler senin şiddetten uzak barışçıl eylemini! Yıllardır
görüyoruz zaten ne kaaa barışçıl olduğunu…
Tüm bu gelişmelerin ışığı altında toplanan MGK (Milli
Güvenlik Kurulu) 10 saat 25 dakikalık toplanma süresiyle tarihimizde bir rekora
imza attı. Kapalı kapılar arkasında bunca saat ne konuşuldu diye merak ediyor
insan haliyle, yapılan açıklama aynen şöyle “Ülkemizin güvenliği, halkımızın
huzuru ve kamu düzenini ilgilendiren hususlar ayrıntılı olarak görüşülmüştür.
Bu kapsamda milli güvenliğimizi tehdit eden ve kamu düzenini bozan iç ve dış
legal görünüm altında illegal faaliyet yürüten paralel yapılanmalar ve illegal
oluşumlarla yürütülen mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceği vurgulanmıştır”
Yani demem o ki Hakkari’de üç askerimiz şehit edilirken, Diyarbakır’da pazarın
ortasında hamile eşinin gözü önünde başından haince vurularak şehit edilen
astsubayımız dururken rekor kırarak bilmem kaç saatlik yapılan GÜVENLİK
toplantısından çıka çıka ‘’Paralel yapıyla mücadele kararlılığı’’ çıkması...
Neyse canlar sağlıcakla kalın dicem ama
sağ da kalamıyozki!
bence sakin ol :)
YanıtlaSilAksine bu benim en sakin halim, bu kadar sakin olduğum için bütün bunları sadece bloğa yazmakla yetiniyorum;)
Sil