8.09.2012

Geçmişe Dair (Mim)


Rahatlığımın son günlerini yaşarken bir kaç mim yazısını da aradan çıkarayım dedim. Sevgili Harmony nerdeyse bir ay önce beni burdaki yazısında mim'lemişti. Bu mimi çok daha önce yazmak isterdim ama bir türlü kısmet olmadı, hep bir aksilik çıkıp durdu. Neyse bunada şükür deyip başlıyorum.

Mim'in konusu ''Hatırladığımız en eski anılarımız.'' Ben ki daha dün akşam ne yemek yediğini unutan biriyimdir, birde benden çocukluğuma inmemi bekliyorlar. Piiii:) Cidden bazen unutkanlığım öyle hat safhalara ulaşıyor ki ''ulan beynimde bir sorun mu var yoksa'' diye az kafa patlatmıyorum. Bazen ciddi ciddi doktora gitmeyi düşünüyorum. Ama sonra arkadaşım bütün o dizileri-filmleri nasıl aklımda tutabildiğimi sorunca birde kimsenin dikkatini çekmeyecek saçma sapan ayrıntıları hatırladığımı düşününce bir nebze rahatlıyorum:) Ula bu arada yarım saattir düşünüyorum ama ancak ilkokul yıllarıma kadar inebildim hadi hayırısı...

Aile fertlerinden aldığım duyumlara göre dünyaya gelmem bile olaylı olmuş. (Dikkatinizi çekerim sıfır yaşımdan başlıyorum:D) Ben dünyaya gelmemek için inat edince hastanenin yolunu tutmuşlar. Kışın kıyametin ortasında taksi iki ileri bir geri gidip durmuş. Bu sırada bir anlık dikkatsizlik yüzünden trafik kazası olmuş. Evet biz hala taksinin içindeyken:( Araba haşat olmuş ama Allah dan bizimkilere bişi olmamış hafif sıyrıklarla atlatmışlar olayı. Ama annem çok korkmuş be, bu arada ben hala inat ediyorum dünyaya gelmemek için o korkmaya karşı bile doğmamışım hi hih:) Bebekliğime dair anlatılan tek anı bu kazadır, zati bu da unutulacak gibi değil ondan yani. Yoksa gayet sakin bir bebeklik geçirmişim benim olayım asıl beş yaşından sonra başlıyo...

Benim hatırladığım ilk şey kol kırılma mevzusudur. Beş yaşımdan tutunda on yaşıma kadar düzenli olarak sol el bileğimi kırıp durdum. Hani cam çocuklar olurya dokunsan kırılacak bir hastalığa sahipler bendekide bunun gibi bişey. Merdivenin birinci basamağından düşerim çat sol bileğim kırık. Hafif bir süratle ağaca toslarım yine sol bileğim kırık. Hayır anlamadığım şey neden sadece sol bileğimin kırıldığı?

Şimdi düşününce ben cidden çok yaramaz bir çocukmuşum be! Tek çocuk olmama rağmen kalabalık bir ailede büyüdüğüm için bunun eksikliğini pek yaşamadım. Bir tanesi benden bir yaş büyük diğeride yaşıtım olan kuzenlerimle bir olur ortalığı birbirine katardık. Mesela komşumuzun pısırık bir köpeği vardı. Kangal'ın o yaşıma kadar havladığını bile duymamışımdır o derece üşencek- halsiz bişeydi. Zati Kangal cinsi köpekler kırma (saf ırktan gelmeyen-melez) olursa belli bir yaştan sonra çöküyorlardı. Neyse işte bizde canımız sıkıldıkça bu köpekcikle (böyle dediğime bakmayın la hayvan boyumuzu aşıyordu) oynamaya giderdik. Hayvanda bizim şebekliklerimizden sıkılınca adabıyla kalkar giderdi yanımızdan. Bu şahane fikir(!) kimden çıktı hala hatırlamıyorum ama biz yine beş kişi toplandık yerde yatan köpeğin etrafında el ele tutuştuk dönüp duruyoz. Her dönüşümüzde de birkişi köpeğin kuyruğuna basıp geçiyor... Bir oldu iki oldu köpekte tık yok, hiç istifini bozmuyor. Eee bizde rahatız tabi nasıl olsa köpek ayağa kalkmaya bile eriniyor. Yanlış hatırlamıyorsam altıncı dönmemizden sonra bir çığlık koptu. O çığlıkla bizim evde hazır olda bekleme kısmına kadarki o arada geçen zamanda neler oldu hatırlamıyorum. Düşünün yani o kadar korkmuşum. Neyse kendime bir geldim benim büyük kuzen kanlar içinde yatıyor, annemler kızın başında pervane olmuşlar. Meğersem bizim pısırık köpek en sonunda sinirlenip kuzenin karnına üç dişini birden geçirmiş O_o Benle sağlam kuzenim odanın diğer köşesinde sesimizi çıkarmadan ayakta bekliyoruz, o an yüzüme bir tokat şırrak diye indi. Sağıma dönünce babannemin bişeyler söylediğini farkettim ama ne dediğini korkudan duymuyorum, gerçi o an için ne derse haklıydı. Neyse zati o tokattan sonrasını hatırlamıyorum, eminim yanımdaki kuzenimde hatırlamıyordur:))


Son olarak traktör maceramı anlatayım, olay anlaşılacağı üzere köyde geçiyor. Efenim bu sefer başı ben çekiyorum, kuzenimin aklını nasıl çeldiğimi falan çok net hatırlıyorum. Amcam traktörle biraz uzaktaki samanları doldurup ambara getiriyor. Ee bizimkide çocuk aklı işte illa tutturduk bizde traktöre binelim gidip gelelim diye. Halbuki samanlarda iki adımlık yerde oraya gitsen nolur gitmesen nolur. Amcam da düşeriz diye ayak diretti bindirmedi bizi. Bende vay efendim sen misin bizi bindirmeyen deyip amcamın mola verdiği bir ara kimseciklere görünmede traktörün arkasına bindik (römork) iyice yere kapandık ki kimse görmesin bizi. Cidden de farketmediler, amcam çalıştırdı motoru gidiyoz. Bu arada annemgil bizi ortada görmeyince çakmışlar mevzuyu ama geçmiş ola:) Biraz evden uzaklaşınca bizde tünediğimiz yerden yavaşça doğrulduk, sonra römorkün arka kısmına doğru gittik. Görseniz nasıl mutluyuz, bir taraftan amcama çaktırmadan alkışlıyoruz birbirimizi bir taraftan da artistlik yapıyoruz. Ben içimden ''ulan hani bu meret tehlikeliydi, o kadar yavaş ki yürüsem ben bile daha hızlı giderim'' diye geçiriyorum. Son bir hamleyle ikimizde ayağa kalktık tabi ellerimiz boşlukta, o kadar kendimizden eminiz ki bir yerlere tutmaya bile gerek duymuyoruz. Tam bu arada amcam ani bir vites değiştirmesin mi! Bende kuzenimde havada süzüldük resmen, inişimizde pek bi afilliydi. Ben kafa üstü kuzenim iki ayağının üstüne... Tam bu saniyede düşündüğüm iki şey vardı birincisi '' O kadar topraklı yoldan geldik vites değiştirmedin de çakıllı yola girince mi aklına geldi amca alıcan olsun'' ikincisi de '' Ula ben kafa üstü düştümde bu kız nasıl iki ayağının üstüne düştü bee! Vayy şanslı kereta'' Bu arada benim başımdan aşağıya ılık kanlar akıyo ama şuçluyuzya ikimizden de çıt çıkmıyo. Normalde olsa küçük bir kesikte evi inletirim ama yok istesemde sesim çıkmıyo kısılmış sanki. O kan deryası içinde uzaklardan hayal meyal annemgili görüyorum kuzenim yanımda korkudan ağlamaya başladı ama ben rahatım nasıl olsa bendeki kanı görünce bişey yapmazlar. Tabi iyileşene kadar:)

Vaybe düşündüğümden çok daha fazlasını hatırladım. Çocukluğum güzeldi benim be, en azından deli-doluydum kim ne der derdine düşmeden aklıma koyduğumu yapardım. Ben büyüdükçe deli cesaretimde bir o kadar küçüldü... Neyse, bu mim bayadır etrafta dolanıyor sanırım kimlere gitti tam takip edemedim, aman be ya daha önce gitmişse de es geçersiniz canlar;) Azcıkta siz kafa yorun geçmişinize Winpohu, Agasshi,  Madam PatapuffPofuduk Dünyam kolay gelsin canlar...

2 yorum:

  1. vaaay unni ne kadar hareketli bir çocukluk geçirmişsin öyle:) doğumun ayrı olay çocukluğun ayrı:) aslında baya kötü durumlar ama ben baya bir güldüm :D ve de mim için teşekkür ederim. en kısa zamanda yapmaya çalışıcam^-^bu sıralar baya bir tembelim de azıcık^^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öyle valla ama çocukluğumda ne kadar yaramazsam şimdi o kadar usluyum, ailem en azından şimdi biraz daha rahat;) Son zamanlarda bende de tembellik vardı ama çok şükür geçti darısı başına;) Rica ederim canımcım, bende en kısa zamanda yazını beklicim...

      Sil

[Bilgilendirme: Saygı sınırlarının çiğnenmemesi adına gönderilen yorumlar yönetici onayından sonra yayınlanmaktadır.]

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...